hayatımda gördüğüm – umuyorum ki daha iyilerini de gösterir erkan oğur -, dinlediğim, iştirak ettiğim en muhteşem konserdi bu.
yani nasıl anlatabilirim size, hayatımın son on yılına damga vurmuş en özel ozandır erkan oğur.
ve benim için canlı olarak pencereden kar geliyor hep bir efsane’dir.
nasılsa, hep benim gidemediğim konserlerde seslendirmiştir, ama benim gittiğim konserlerde – aralarda dayanamayıp bağırarak isteyecek kadar uçlaştığım zamanlar da oldu, emin olun – hiç dinleyemedim canlı olarak…
ve bugün, bu konserde, hayatımda ilk kez, canlı olarak dinleyebildim. hani muradına ermek var ya, işte bu. içimde ukte kalmayacak artık “pencereden kar geliyor”u dinlemiş olmak. size göre küçük, önemsiz bir şey mi? varsın olsun… benim için hep özeldi, ve bugün özel bir gün olarak kalacak hayatımda.
peki sadece bu muydu? hayır dostlar…
başka hiç bir yerde, hiç bir zaman şahidi olmadığım bir şeyi yaşadım bu akşam… ışıksız bir sahnede, hiç bir şey göremeyen yüzlerce insanla beraber, hayatımda bulup bulabileceğim en özel mücevheri keşfettim.
erkan oğur ve derya türkan karanlıkta parmaklarıyla enstrümanlarına değil, yüreğimize, aklımıza, hatıralarımıza dokundular.
öyle ki, konserden sonra yolda giderken babam çocukluk anılarına, ilk gençlik anılarına nasıl da dalıp gittiğini, nasıl da o günleri sanki şimdi yaşıyormuşçasına hissettiğini anlattı.
bense, nasıl anlatayım yahu? hislerimi dile dökecek kelimeler ya icat olmadı, ya da ben ifade edemeyecek kadar cahilim o duyguları.
evet, şifa bulmaya gitmemiştim belki bu konsere ama şifa buldum. o kemençenin acıklı sesiyle yaşardı gözlerim, erkan oğur o ağlamaklı sesiyle duygularını çığlık çığlığa sese dökerken onunla inledim.
evet, hayatımda tadıp tadabildiğim en özel erkan oğur konseriydi.
hayır, sadece erkan oğur değil, görüp görebildiğim en muhteşem konserdi.
pencereden kar geliyor’u varsın bitirememiş olsun, bir salon dolusu insan, tüm sessizliğimizle tamamladık o sözleri kendi yüreğimizde.
aşk olsun erkan oğur, aşk olsun derya türkan!