önce hikayeleştirsem mi diye düşündüm anlatımımı, sonra gerek olmadığına karar verdim. tarih 1 mayıs 2008, yani iki gün önce.
kurtuluş’un arka sokaklarından eşim, babam ve bir arkadaşını sürüklüyor, 1 mayıs alanından özellikle uzaklaştırmaya çalışıyorum iki ihtiyarı.
talihsizlik o ya, gözyaşlarımız ve yanmamız azalmıştı, ama bizden önce gaz yiyenlerle paylaşalım derken limon stoklarımız tükenmişti.
açık bakkal vs. dükkanlara dalıyor, limon arıyorduk çaresizce.
çok sürmedi, kapısının önüne meyve sebze kasaları koymuş bir dükkanda bulduk.
epeyce genç, 18-19 yaşlarında bir çocuğun başında durduğu marketten bozma bir mahalle bakkalı işte.
hem durumumuz acil olduğundan, hem de stok yapmamız gerektiğinden 6-7 tane limon aldık hemen.
ne kada diye sorduk, baktı ellerimize “7 milyon” dedi.
kalakaldık ellerimizde limonlarla,
eşim “ne yani 1 milyon mu bir limon?” diye bağırdı çocuğa.
“yok mu sizde insaf? 1 mayıs diye insanları kazıklamaya mı çalışıyorsunuz?”
babam tuttu kolunu o esnada onun, “gel,” dedi, “1 mayıs limonu bunlar, bizim acımızı dindirmezler.”
biz o limonları bırakıp, yüzümüz gazdan yana yana başka bir bakkal aramaya giderken çocuğun sesini duydum arkadan, “siz de dayak yiyeceğinizi bile bile çıkmasaydınız! oh oldu!”
doğru kardeşim, oh oldu o yaşında kalkıp yürüyen babama, arkadaşına ve eşime.
oh oldu, türkiye’nin dört bir yanından kalkıp gelen yüzlerce emekçiye.
oh oldu, daha iyi bir yaşam için yürümek isteyenlere.
ama üzgünüm, bu ders olmayacak bize, biz yine de yürüyeceğiz önümüzdeki yıl alanlara; sizin gibilere inat, ama siz biz ayırmaksızın hepimiz için.
bu arada haberin olsun, senin dükkanından 20 metre ilerideki köşeyi döndüğümüzde senin yarı fiyatına limon satan bir başka bakkal bulmasaydık, o sinirle diğer limonları bırakırken ceketimin kolumda yok ederek kamulaştırdığım limonun kurtaracaktı bizi.
o günün acı hatırası nedeniyle üzerine “1 mayıs limonu” yazdığım o hormonlu sarı sıvımsı şey, dolapdere sokakları’nda en azından birkaç insanın işine yaradı.
sana da oh olsun mu? olsun…
1 Mayıs Limonu
1 Comments
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
Geri bildirim: Yarı-Zamanlı Devrimcinin Gezi Parkı Kazası | caner çelik || elsanin mecnunu